Türkiye, dijital çağın getirdiği en büyük meydan okumalardan birine karşı tarihi bir adım atıyor. Yapay zeka ve otomasyon teknolojilerinin iş gücü piyasasında yarattığı dönüşümle birlikte işini kaybeden vatandaşlar için tasarlanan ‘Dijital Vatandaşlık Maaşı’ pilot projesi, bugün itibarıyla resmen başlatıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ortak yürüttüğü proje, dünyada da yankı uyandıracak nitelikte. Bu yenilikçi sosyal güvenlik modeli, sadece bir gelir desteği sunmakla kalmıyor, aynı zamanda geleceğin mesleklerine adaptasyonu da hedefliyor.
Dijital Vatandaşlık Maaşı Nedir ve Neden Gerekli Oldu?
Dijital Vatandaşlık Maaşı, yapay zeka (AI) tabanlı sistemler, robotik otomasyon veya algoritmik yönetim araçları nedeniyle doğrudan işini kaybettiğini kanıtlayan bireylere yönelik sunulan yeni bir sosyal destek programıdır. Geleneksel işsizlik maaşından farklı olarak, bu program pasif bir yardım olmanın ötesine geçerek, lehtarların dijital ekonomiye yeniden entegre olmalarını teşvik eden aktif bir mekanizma olarak kurgulanmıştır. Özellikle veri girişi, müşteri hizmetleri temsilciliği, metin yazarlığı ve bazı grafik tasarım işleri gibi alanlarda yapay zekanın insan gücünün yerini alması, bu tür bir projenin aciliyetini ortaya koydu.
Projenin temel amacı, teknolojik işsizliğin yaratabileceği sosyal ve ekonomik kırılmaları en aza indirmek ve vatandaşların dijital çağın gerektirdiği yeni yetkinlikleri kazanmalarını sağlamaktır. haberparolam.com.tr olarak edindiğimiz bilgilere göre, bu maaş, bireylerin temel geçimlerini sağlarken aynı zamanda kendilerini geliştirmeleri için bir fırsat penceresi aralamayı hedefliyor.
Pilot Proje Detayları: Hangi Şehirlerde Başladı?
Pilot uygulama için teknoloji ekosisteminin ve sanayinin yoğun olduğu üç il belirlendi: İstanbul, Kocaeli ve Ankara. Bu şehirlerin seçilmesindeki temel etkenler, farklı sektörlerden (finans, üretim, kamu) iş gücünü barındırmaları ve teknolojik dönüşümün etkilerinin en net gözlemlenebileceği bölgeler olmalarıdır. Proje, ilk etapta 12 ay sürecek ve bu süreçte elde edilecek veriler, programın ülke geneline yaygınlaştırılması için bir yol haritası oluşturacak. Toplamda 5.000 vatandaşın faydalanması hedeflenen pilot programın başarısı, Türkiye’nin sosyal güvenlik sisteminin geleceğini şekillendirebilir.
Kimler Başvurabilir? Başvuru Şartları Nelerdir?
Programdan faydalanmak isteyenler için net kriterler belirlenmiş durumda. Başvuracak adayların aşağıdaki temel şartları sağlaması gerekiyor:
- Kanıtlanabilir İş Kaybı: Başvuru sahibinin, son işinden ayrılma nedeninin doğrudan yapay zeka veya otomasyon teknolojilerinin entegrasyonu olduğunu resmi bir belgeyle (işveren mektubu, SGK çıkış kodu vb.) kanıtlaması gerekmektedir.
- Risk Grubundaki Meslekler: Başvurular, özellikle otomasyona en açık meslek gruplarında (örneğin; çağrı merkezi operatörleri, veri analistleri, çevirmenler, muhasebe personeli) çalışanlara öncelik verecektir.
- Yeniden Eğitim Taahhüdü: Maaşı almaya hak kazanan bireylerin, devlet tarafından belirlenen ve onaylanan dijital yetkinlik kurslarına (kodlama, siber güvenlik, veri bilimi, dijital pazarlama vb.) katılmaları zorunludur. Kurslara katılım ve başarı durumu, maaşın devamlılığı için kritik bir rol oynayacaktır.
- Gelir Kriteri: Hane içindeki kişi başına düşen gelirin net asgari ücretin üçte birinden az olması şartı aranacaktır.
Başvuru Süreci ve Ödeme Miktarı Nasıl Olacak?
Başvurular, e-Devlet kapısı üzerinden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açacağı özel bir portal aracılığıyla alınacak. Başvuru formunda, iş kaybını belgeleyen dokümanların yanı sıra, katılmak istenilen eğitim programları da belirtilecek. Değerlendirme sürecinin ardından hak kazanan vatandaşlara, mevcut net asgari ücretin %80’i oranında bir ödeme yapılacak. Bu ödeme, 12 ay boyunca, eğitim programlarına düzenli katılım sağlandığı sürece devam edecek. Yetkililer, bu sürecin tüm detaylarını ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtiyor. haberparolam.com.tr ekibi olarak biz de bu tarihi projenin her aşamasını okuyucularımıza aktarmaya devam edeceğiz.
Uzmanlar Ne Diyor? Geleceğin Sosyal Güvenlik Modeli mi?
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Dijital Dönüşüm Uzmanı Dr. Emre Vatansever, projenin son derece vizyoner bir adım olduğunu belirtti. “Bu, sadece bir para yardımı değil, aynı zamanda bir insan kaynağı yatırım projesidir. Türkiye, bu hamleyle geleceğin ekonomisine insanını hazırladığını gösteriyor,” dedi. Sosyolog Prof. Dr. Aylin Gezgin ise, “Teknolojinin yarattığı eşitsizliklere karşı proaktif bir çözüm. İnsanların kendilerini ‘işe yaramaz’ hissetmelerini önleyerek toplumsal uyumu korumak adına çok değerli bir adım,” ifadelerini kullandı. Bu yenilikçi yaklaşım, Türkiye’yi küresel çapta sosyal politika alanında öncü bir konuma taşıyabilir. Projenin sonuçları, tüm dünya tarafından merakla bekleniyor ve haberparolam.com.tr olarak bu gelişmeleri anbean takipte olacağız.
