Türkiye, adalet sisteminde bilim kurgu filmlerini aratmayan bir devrime imza attı. Adalet Bakanlığı tarafından uzun süredir üzerinde çalışılan “Adalet 2.0” projesi kapsamında geliştirilen yapay zeka destekli hakimler, pilot olarak seçilen mahkemelerde ilk kararlarını açıkladı. Bu tarihi gelişme, Türk yargı sisteminin geleceğini kökten değiştirebilecek bir potansiyel taşıyor ve hukuk dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Bu çığır açan gelişmenin tüm detaylarını haberparolam.com.tr olarak sizler için derledik.
Adalet Sisteminde Dijital Devrim: ‘ADALET-GPT’ Sahada
Yıllardır süren davalar, biriken dosyalar ve artan iş yükü, adalet sisteminin en önemli sorunları arasında yer alıyordu. Bu sorunlara teknolojik bir çözüm bulmak amacıyla hayata geçirilen “Adalet 2.0” projesinin en somut çıktısı, ‘ADALET-GPT’ adı verilen yapay zeka destekli karar mekanizması oldu. Ankara, İstanbul ve İzmir’deki belirli tüketici ve sulh hukuk mahkemelerinde pilot uygulamasına başlanan sistem, milyonlarca sayfalık kanun metni, içtihat, geçmiş dava dosyaları ve akademik makaleler ile eğitildi.
Adalet Bakanlığı yetkilileri, sistemin amacının insan hakimlerin yerini almak olmadığını, aksine onlara güçlü bir karar destek mekanizması sunarak iş yükünü hafifletmek ve kararlarda tutarlılığı artırmak olduğunu vurguluyor. Yapay zeka, özellikle belirli standartlara sahip, delillerin büyük ölçüde dijital olduğu ve karmaşıklığı daha az olan dava türlerinde devreye giriyor. Sistem, dava dosyasını saniyeler içinde tarayarak ilgili kanun maddelerini, benzer davalardaki emsal kararları ve olası sonuçları bir rapor halinde hakimin önüne sunuyor.
İlk Kararlar Nasıl Alındı? İşte O Davalar
Pilot uygulamanın ilk haftasında, ‘ADALET-GPT’ destekli onlarca dava karara bağlandı. Bu davalar, sistemin etkinliğini ve potansiyelini gözler önüne serdi. İşte kamuoyuyla paylaşılan ve dikkat çeken ilk kararlardan bazıları:
Tüketici Mahkemesinde “Ayıplı Mal” Davası
İstanbul’daki bir tüketici mahkemesinde görülen davada, bir vatandaş satın aldığı akıllı telefonun kısa sürede arızalanması üzerine firmaya dava açtı. Dava dosyasına yüklenen fatura, garanti belgesi, teknik servis raporu ve kullanıcı şikayetleri gibi tüm dijital deliller, ‘ADALET-GPT’ tarafından analiz edildi. Yapay zeka, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili maddelerini ve Yargıtay’ın benzer konulardaki emsal kararlarını saniyeler içinde tarayarak, ürünün “ayıplı mal” kategorisine girdiğini ve tüketiciye para iadesi yapılması gerektiği yönünde bir mütalaa hazırladı. Dosyayı inceleyen hakim, yapay zekanın sunduğu gerekçeli raporu da dikkate alarak davanın tüketici lehine sonuçlanmasına karar verdi. Bu dava, normal şartlarda aylarca sürebilecekken, sadece birkaç gün içinde sonuçlanmış oldu.
Trafik Cezasına İtirazda Hızlı Çözüm
Ankara’da ise bir sürücünün, EDS tarafından kesilen hatalı park cezasına yaptığı itiraz, yapay zeka desteğiyle çözüldü. Sürücü, aracını park ettiği yerin cezai işlem gerektirmediğini savunuyordu. Sisteme yüklenen EDS görüntüleri, ilgili bölgenin KGM ve belediye haritalarındaki konumu ve trafik işaretlemeleriyle ilgili veriler, ‘ADALET-GPT’ tarafından çapraz kontrole tabi tutuldu. Yapay zeka, yaptığı analiz sonucunda, cezanın kesildiği noktadaki trafik işaretlemesinin yetersiz ve kafa karıştırıcı olduğunu tespit ederek, cezanın iptal edilmesi yönünde bir görüş bildirdi. Sulh ceza hakimi, bu teknik analizi de değerlendirerek itirazı kabul etti ve cezayı iptal etti.
Uzmanlar Ne Diyor? Fırsatlar ve Endişeler
Bu devrim niteliğindeki gelişme, hukuk çevrelerini ikiye bölmüş durumda. Birçok hukukçu, sistemin adaletin hızlanması ve mahkemelerin iş yükünün azaltılması açısından büyük bir fırsat olduğunu düşünüyor. Ancak bazı uzmanlar, etik ve güvenlik konularında ciddi endişelerini dile getiriyor. Bu önemli gelişmeyi en başından beri takip eden haberparolam.com.tr, uzman görüşlerini de aldı.
Sistemin savunucuları, özellikle aşağıdaki faydaların altını çiziyor:
- Hız ve Verimlilik: Yıllarca süren davaların haftalar, hatta günler içinde sonuçlanabilme potansiyeli.
- Tutarlılık: Benzer davalarda farklı mahkemelerden farklı kararlar çıkmasının önüne geçilmesi.
- Erişilebilirlik: Adalete erişimin kolaylaşması ve dava maliyetlerinin düşmesi.
- Objektiflik: İnsan kaynaklı duygusal ve bilişsel önyargıların minimize edilmesi.
Diğer yandan, eleştirel yaklaşan uzmanların endişeleri ise şu şekilde sıralanıyor:
- Algoritmik Önyargı: Yapay zekanın, eğitildiği verilerdeki mevcut toplumsal önyargıları öğrenip kararlarına yansıtma riski.
- Şeffaflık Sorunu: Yapay zekanın bir karara nasıl ulaştığının tam olarak açıklanamaması (Kara Kutu sorunu).
- Empati ve Vicdan Eksikliği: Hukukun sadece kanun metinlerinden ibaret olmadığı, vicdani ve insani boyutunun göz ardı edilmesi tehlikesi.
- Siber Güvenlik: Sistemin siber saldırılara karşı ne kadar korunaklı olduğu ve kararların manipüle edilme riski.
Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?
Adalet Bakanlığı, pilot uygulamanın sonuçlarının dikkatle analiz edileceğini ve sistemin eksikliklerinin giderilerek daha geniş bir alanda kullanıma sunulmasının hedeflendiğini belirtti. İlk etapta ceza davaları gibi daha karmaşık ve insan faktörünün ön planda olduğu alanlarda kullanılmayacak olan sistemin, zamanla icra, ticaret ve idare mahkemelerinde de yaygınlaşması bekleniyor. Türkiye’nin bu adımı, dünya genelinde hukuk teknolojileri (LegalTech) alanında öncü bir rol oynamasını sağlayabilir.
Türk yargı sisteminde yeni bir sayfa açan yapay zeka hakimler, adaletin geleceği üzerine yapılan tartışmaları yeniden alevlendirdi. Teknolojinin adalete hizmet etmesi ile adaletin ruhunu kaybetme riski arasındaki ince çizgide atılan bu adımın sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Tüm bu gelişmeler ve daha fazlası için haberparolam.com.tr adresini takipte kalın. .
